Engelli Dernekleri Hak Temelli Çalışmıyor. (Röportaj)
10-16 Mayıs Engelliler Haftasından dolayı Şanlıurfa’da çeşitli etkinlikler yapıldı. Siyasiler, kent yöneticileri ve Sivil Toplum Kuruluşları çeşitli etkinliklerde engellilerle bir araya geldi. Engelliler haftasından dolayı düzenlenen etkinlikler kentin çeşitli bölgelerinde ses getirdi.
Ancak şehrin her bölgesi engelliler için ulaşılabilir mi yoksa ulaşılmaz mı bunun sizler için Şanlıurfa Omurilik Felçlileri İstihdamı Derneği (ŞUOFİD)Başkanı Habib Polat ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Şanlıurfa’da engellilerin ulaşım konusunda ne gibi sıkıntıları var? Bu sıkıntıların giderilmesi için ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Büyükşehir Belediyesi’nin Sayın Ahmet Eşref Fakıbaba döneminden itibaren yapılan çalışmaların şehir içi otobüsünde yüzde seksen oranın da bedensel engelliler tekerlekli sandalye konusunda sıkıntımız yok. Sadece tekerlekli sandalye kullanan arkadaşlarımız değil de, görme engelliler için ve diğer engel grupları için de bu konuyu irdelememiz gerekiyor. Bugüne kadar Şanlıurfa’da Görme engelli arkadaşlarımıza yönelik düzenlenmiş olan herhangi bir şehir içi otobüsü görmedim. Görme engelliler için otobüsün hangi durağa geldiğinde sesli şekilde bildirmesi gerekiyor. Bizim mevcutta ulaşımda öyle bir problemimiz var.
‘Emniyet Caddesi’nde güzel çalışma yapıldı’
Bizim şehir içini engel gruplarına ayırırsak, tekerlekli sandalye kullananların yani şehir için de ana caddelerde yüzde yetmiş oranlarda sıkıntı yoktur. Ama görme engelliler için hissedebilecek kadar sıkıntı var. Emniyet Caddesinde yapılan son çalışmalar ile güzel bir şey yapıldı. Tabi şu anda yapılan çalışmalarda onlar göz önüne alınıyor ama peki ya Şanlıurfa’nın eski kaldırımları?. Mesela abideden Haşimiyeye kadar ki bölümünde orada herhangi bir çalışma da engelliye uygunluk da yok. Balıklıgöl çevresinde yok. Yani hemen hemen sayabileceğimiz birçok yerde yok. O yapılan rampaların yüzde yetmişini tekerlekli sandalyeli insanlar kullanamıyor. Aslında erişimle ilgili Şanlıurfa’nın tamamı bir baştan ele alınması gerekiyor. Bu işte Şanlıurfa Büyükşehir’de ve diğer belediyelerimizde çalışan kalifiye elemanların engelli rampaları konusunda ve diğer engel grupları açısından olsun bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor. Yapılan bir rampa ile diğer bir rampa birbirine uymuyor. Aslında bunun TSE standartlarına uygun olması gerekiyor.
Şanlıurfa’da yaşayan bir engelli olarak yeşil alanlar yeterli buluyor musunuz? bu yeşil alanlardan ne kadar faydalanıyorsunuz?
Öyle bir imkânımız yok. Hani şehrin muhtelif yerlerinde bize uygun parklar var ama Şanlıurfa’da bulunan parkların 10 tanesi bize uygunsa 90 tanesi uygun değil.Tabi biz diğer insanlar gibi özgür değiliz. Şanlıurfa’da yaşayan engelliler olarak birçok olumsuzluğa göğüs germemiz gerekiyor. Bana sorarsanız şahsım olarak yanı başımızda olan parkı bile daha görmemişim, giremiyorum. Çünkü bu parkın girişi ve çıkışı bize göre yapılmamış.
Şanlıurfa’da devlet kurumları engellilerin hizmet alması açısından ne kadar uygun yapılmış. Bu kurumlardan rahat bir şekilde faydalanabiliyor musunuz?
Öyle rahat yararlanamıyoruz ama yararlanabildiğimiz kamu kurumlarımız da var. Engel gruplarını baz alırsak tekerlekli sandalye kullanan arkadaşlarımız için, bazı kamu kurumların birinci katına girebiliyoruz. Diğer katlarda asansör olmadığı için giremiyoruz. Son iki yılda yapılan çalışmalarda asansör olmasına rağmen de kullanamıyoruz çünkü asansörler çalışmıyor. Görme engelliler için bir kurum dışına erişebilirlik yok. Yeni yapılan okullarımızda rampalar yapılıyor. Tabi bunlar ne kadar TSE seviyesindedir bilemiyoruz. Bu aslında çok büyük bir eksikliktir. Bu konuda aslında işin başı eğitimsizliktir. İşin başlama yerinin okullar olduğuna inanıyorum. Toplumun sosyal yapısı okullarda şekillenir. Ben gerçekten bu konuda Milli Eğitim’in yetersiz kaldığını düşünüyorum. Ben Milli Eğitim ile bayadır çalışan bir insanım hem projelerimizden dolayı hem de burada açtığımız kurslardan dolayı. Ben daha Milli Eğitimin ikinci katının nasıl olduğunu görmedim.
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ikinci katını görmediğinizi söylediniz. Bu konuda Milli Eğitim’de neler yapmasını istiyorsunuz?
Fiziksel anlamda olarak her yer artık engellilere uygun hale getirilebilir. Sadece bir asansörün veya bir rampanın olması değil, imkânlar bundan kaç yıl önce ki imkânlardan kat kat fazladır. Hani ben öyle bir imkânsızlığın olduğuna inanmıyorum. Milli Eğitim’in bu anlamda yapması gereken eğitimdir. Mesela aslında onların bu konuda eğitime ihtiyaçları olduğuna inanıyorum. Çünkü kendi binaları bile engelliye uygun değildir. Örneğin ben Milli Eğitim’in bir personeliyim diyelim benim okulum engelliye uygundur. Orada rahatım ama Milli Eğitim’de benim amirliğim olan bir yerde, ben gidip orayı kullanamıyorum.
Engellilerin sorunlarının giderilmesi ve engelliye yönelik yapılan sosyal aktivitelerde belediyelerin faaliyetlerini nasıl buluyorsunuz?
Bu çalışmalar yetersiz ama 2005 yılında 5378 sayılı bir kanun çıktı. Engelliler isminde bir kanun, o zaman 12.07.2013 yılına kadar yedi yıllık bir süresi vardı. Bu kanun tüm kamu kurum ve kuruluşların engellilere uygun hale getirilmesi, binaların fiziki yapıların bunun yanında tüm yollar, caddeler, elektrik lambaları trafik lambaları, bunların tamamı erişim ulaşıma uygun olmasını içeriyordu. Bundan sonra yapılan bütün projeler engelli erişimine uygun olması lazım sadece engelliler değil yaşlı erişimidir, çocuk erişimidir bunların hepsinin yapılması gerekiyor.
‘Çalışmalar zorunlu hale getirildi’
Askeri alanın bölgesinin olduğu yerde Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin bir kaldırım çalışması var, rampaları daha yapılmamış ama bu tür çalışmalar zorunlu hale geldi. Yeni yapılan yollarda yapılıyor ama eski Urfa’nın içinde olan yerleşim yerlerinde insanların dışarı çıkıp gezdiği bir mekânda böyle bir şeyin olmaması tabi büyük bir sıkıntıdır. Aslında insanın beyninde engelli olmaması lazım hani engelli de olabilirsin veya ayağınızı kırıp bir ay evden senin çıkmaman da engelliliktir. Peki bu hayatın bize verdiği mi bizim hayata engel olmamıza sebep oluyor?, hayır burada bizim değerli ağabeylerimize yeterince anlatılamadığı için. Aslında burada iğneyi biraz kendimize sokmalıyız.
Tam da bu noktada size engelli derneklerini sormak istiyorum. Siz de bir dernek başkanısınız ve çeşitli faaliyetleriniz var. Bu anlamda Şanlıurfa’da faaliyet gösteren engelli derneklerinin yaptıkları çalışmaları nasıl buluyorsunuz?
Gerçekten dernek anlamında baya yetersiz, ben engelliler camiasında 2014’den beridir başkanlık görevi yürütüyorum. Hani hiç birimizin bir taşın üstüne bir taş koyduğumuz baki değildir. Belki engelli arkadaşlarımızı almışız gezmeye götürmüşüz belki tatile götürmüşüz ama hayatın içinde sosyal hayata katılma anlamında hiç bir şey yapmamışız. Biz bireysel olarak onun özgürlüğünü rahat yaşayabilmesi için yapmamız gereken çalışmaları biz STK’lar olarak yapmamışız. Bunun nedeni de STK’lar hep yardım talebi üzerine çalışmışlar.
‘STK’lar hep yardım talepli çalıştı’
STK’lar olarak hep yardım talepli çalışmışız. Ama biz hiç demedik ‘biraz da hak temelli çalışalım bizim böyle haklarımız var’, yani bugünü bitirdik yarın yine aynı sorun, hep günü geçiştirmenin peşinde olduk. Şöyle bir laf vardır bizde, ‘iğneyi ilk önce kendine batıracak, sonra başkasına batıracaksın.’ Biz hangi gün çıkıp bir belediye başkanı veya bir valiye, ‘Benim böyle bir programım var. Ben erişim ile ilgili bir sinevizyon hazırladım beş dakikalık.’ Diye. Biz sadece talep ettik, ‘bizi tatile gönderin bizi pikniğe gönderin hep taleplerimiz bu yönde olmuştur.’ Ben geçenlerde bire bir Milli Eğitim Müdürümüz ile yaptığım toplantıda şunu sormuştum ‘bizim Şanlıurfa’da kaç tane okulumuzda engelli tuvaleti ve lavabosu var, kaç tanesinde görme engelliler hissedilebilir zemin var. Kaç tanesinde rampamız var veya yok, onlarda bunları bildiği için hemen bana aile ve sosyal politikalar il müdürlüğü bununla ilgileniyor. Bugün yüz tane okulun eksiği varsa ben milli eğitim olarak bilmiyorsam, burada bir eksiklik var demektir.
‘Engelliler için yol almak isteyen insanlar da var’
STK’lar dışında kamu kuruluşlarında bu işten biraz yol almak isteyen çok değerli insanlar da var. Mesela engelliler Koordinasyon Müdürü Habib İpar, iyi bir şekilde çabalıyor. Ama biz de STK’lar olarak destek olmuyoruz emin olun ki olmuyoruz. Biz hep yardım talepli çalışmışız hak talepli çalışmamışız bu başı başına bir sıkıntı. Sadece bizdeki zihniyeti söylüyorum. Falanca kurumda biz söyledik engelli otoparkını yaptı, engelli otoparkı yapıldı engelli içeri giremiyorsa asansörü yoksa ben o kurumu kullanamıyorsam, ben o otoparkı ne yapayım. Birinci katı kullanıyorum ikinci katta işim var bana diyor ki bekle memur gelecek aşağı, tamam da kardeşim memurun işi zaten başından aşkın, orada sırada bekleyen insanlar var. Peki o memur benim yanıma bir buçuk saat sonra mı yoksa iki saat sonra mı iniyor. Yani devlete ödediğim para da bile ben bu sıkıntıyı yaşıyorum. Benim de elektrik faturam, doğalgaz faturam vardır. Ben de evime alışveriş yapıyorum. Ben girip çıkamıyorsam ve her girdiğimde bir buçuk saat kapının önünde bekliyorsam o zaman ne anladık bu işten.
Siz dernek olarak ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz? Bize bu faaliyetlerinizden biraz bahseder misiniz?
Bizim şu anda dernek çatısı altında üç tane kursumuz devam etmektedir. Bir tanesi kuran kursudur, iki tanesi de bayanlara yönelik biri dikiş, biri de el işi kursudur. 11 16 Mayıs arası bizim kendi dernek merkezimizde bir sergimiz de olacak, onunda hazırlığını yapıyoruz. Aynı zamanda biz Avrupa Birliği projelerini de yapıyoruz. Bizim bir projemiz ikinci aşamaya geçti. Üçüncü aşamada bizden geçen yıl evrak için bir belge istenmişti, onu da gönderdik Allah kısmet ederse bu ay içerisinde 167 bin EURO‘lük bir mesleki eğitim projemiz olacak. Bu mesleki eğitim projesi içerisinde hem mesleki eğitim, hem de el işi olacak. Bu aynı zamanda sadece engelli arkadaşlarımızın değil de çevrede oturan sağlıklı insanları da engellilerle oturabilsin diye bu kursa tabi tutacağız. Bunun en büyük sebebi engelli arkadaşlarımıza mesleki eğitim verdiğimiz zaman, herhangi bir fabrikada ya da bir yerde çalıştığı zaman oradaki çalışanlar ilk başta epey bir yargılıyorlar.
‘Diğer kamu kurumlarına da erişebilirlik raporu hazırlayabiliriz’
Bizim bir çalışmamız daha var; Harran Üniversitesi ile beraber, Harran Üniversitesi Osmanbey Kampusunda bulunan binaların tamamını engellilere yönelik erişebilirlik konusunda raporlamasını yaptık. Harran Üniversitesi Rektörlüğü ile aramızda protokol imzalamıştık o raporlama da bitti. Hatta bina bina ayrı olarak raporlama yaptık. Bunu da üniversiteye sunduk. Harran Üniversitesi de belli bir ihtimalle ya çalışma yapmaktalar veya yapacaktır. Biz bu konuda dernek olarak kamu kurum ve kuruluşlara aynı zamanda destek verebileceğiz. Eğer talepleri olursa burada bulunan bu hayatı yaşayan arkadaşlarımız, kurumdaki binalarını inceleyip kendilerine bir rapor hazırlayabilir.
Röportaj: Hasan Ray
Foto: Ayetullah Yüksel